Yaralama Suçu | Yaş Küçüklüğü

Yaralama Suçu | Yaş Küçüklüğü

T.C.

YARGITAY

3. CEZA DAİRESİ

E. 2011/12859

K. 2011/18663

T. 23.11.2011

• YARALAMA SUÇU (Sanığın Suçun İşlendiği Tarihte 15 Yaşını İkmal Etmediği – Üzerine Atılı Fiilin Hukuki Anlam ve Sonuçlarını Algılama Ehliyeti Açısından Rapor Alınacağı)

• ON İKİ YAŞINI DOLDURMUŞ OLUP ON BEŞ YAŞINI DOLDURMAMIŞ OLANLARIN İŞLEDİĞİ FİİL (Basit Yaralama Suçunda Üzerine Atılı Fiilin Hukuki Anlam ve Sonuçlarını Algılama Ehliyeti Açısından Rapor Alınmadan Karar Verilemeyeceği)

• HUKUKİ ANLAM VE SONUÇLARINI ALGILAMA YETENEĞİ (Sanığın Suçun İşlendiği Tarihte 15 Yaşını İkmal Etmediği – Rapor Alınması Gerektiği)

• YAŞ KÜÇÜKLÜĞÜ (Basit Yaralama Suçunun İşlendiği Tarihte 15 Yaşını Doldurmamış Olan Sanığın Üzerine Atılı Fiilin Hukuki Anlam ve Sonuçlarını Algılama Ehliyeti Açısından Rapor Alınacağı)

5237/m.31/2, 62, 86

ÖZET : Suç, basit yaralama suçudur. Sanığın, suçun işlendiği tarihte 15 yaşını ikmal etmediği anlaşıldığından, üzerine atılı fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ehliyeti açısından rapor aldırılmadan karar verilmesi hukuka aykırıdır.

DAVA : Basit yaralama suçundan sanığın;5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 86/1(2 defa),86/2(iki kez),86/3-e(dört kez),62(dört kez ),31/3(dört kez) ve 35.maddeleri gereğince iki kez 1 yıl 1 ay 10 gün hapis ve 2000 Türk Lirası ile 1000 Türk Lirası adli para cezaları ile cezalandırılmasına dair Ankara 2.Çocuk Mahkemesinin 14.07.2010 tarihli ve 2008/116 esas,2010/662 sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığı’nın 23.06.2011 tarih ve 2011/8320-35708 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 09.08.2011 tarih ve 2011/240764 sayılı tebliğnamesiyle Dairemize gönderilmekle incelendi.

Mezkur ihbarnamede;

5237 sayılı Türk Ceza Kanununun, “Fiili işlediği sırada on iki yaşını doldurmuş olup da on beş yaşını doldurmamış olanların işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamaması veya davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişmemiş olması halinde ceza sorumluluğu yoktur.Ancak bu kişiler hakkında çocuklara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur.İşlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin varlığı halinde,bu kişiler hakkında suç,ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektirdiği takdirde on iki yıldan on beş yıla;müebbet hapis cezasını gerektirdiği takdirde dokuz yıldan on bir yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.Diğer cezaların yarısı indirilir ve bu halde her fiil için verilecek hapis cezası yedi yıldan fazla olamaz.”şeklindeki 31/2.maddesi karşısında ,kayden 01.09.1991 doğumlu olup,suçun işlendiği 28.07.2006 tarihinde 15 yaşını ikmal etmediği anlaşılan sanık hakkında üzerine atılı fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ehliyeti açısından rapor aldırılmadan yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK’nun 309. maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı.

Gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR VE SONUÇ : Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünceler yerinde görüldüğünden Ankara 2.Çocuk Mahkemesinin 14.07.2010 tarih ve 2008/116-2010/662 sayılı kararının, 5271 sayılı CMK’ nun 309. maddesi gereğince kanun yararına BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine,dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 23.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.

 

Benzer Yazılar:

Yorum yapın