T.C.
YARGITAY
18. HUKUK DAİRESİ
E. 2013/13734
K. 2013/14085
T. 24.10.2013
• NÜFUS KAYDINDA DOĞUM YILI DÜZELTİLMESİ ( 1965’in 1947 Olarak – 25 Yaşından Sonra Tıbben Yaş Tespiti Mümkün Olmadığı Gibi Doğum Tarihi İle Tanıkların Dinlendiği Tarih Arasında Uzun Bir Zaman Geçtiği Beyanlarda Yanılgı Olabileceği/Reddi Gerektiği )
• DOĞUM YILININ DÜZELTİLMESİ İSTEMİ ( 1965’in 1947 Olarak/Davanın Reddi Gerektiği – 25 Yaşından Sonra Tıbben Yaş Tespiti Mümkün Olmadığı Gibi Tanık Beyanlarında da Yanılgı Olabileceği )
• YAŞ TESPİTİ ( 25 Yaşından Sonra Tıbben Yaş Tespiti Mümkün Olmadığı – Davacınun 1965 Olan Doğum Yılının 1947 Olarak Değiştirilmesi Talebinin Kabul Edilemeyeceği )
5490/m. 36
ÖZET : 1965 olan doğum yılının 1947 olarak düzeltilmesi istenilmiştir. 25 yaşından sonra tıbben yaş tespiti mümkün olmadığı gibi kayden 25 yaşın üzerinde olan davacının yaşının düzeltilmesi için ilgilinin doğum tarihi ile tanıkların dinlendiği tarih arasında uzunca bir zaman geçtiğinden beyanlarında yanılgı olasılığı da bulunmaktadır. Bu nedenle açılan davanın reddi gerekir
DAVA : Dava dilekçesinde, 1965 olan doğum yılının 1947 olarak düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı Nüfus Müdürlüğü tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
KARAR : Dava dilekçesinde, davacı Azize Y.’un 01.01.1967 olan doğum tarihinin yılının 1947 olarak düzeltilmesi istenilmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Nüfus davaları kamu düzeni ile ilişkili olup, hakim doğru kayıt oluşturmakla yükümlüdür. Dosyada bulunan Malatya Devlet Hastanesinden alınan 21.01.2013 tarihli raporda davacı Azize’nin 60-65 yaş aralığında olabileceği bildirilmiştir.
Alınan bu rapor davacı Azize yönünden düzeltilmek istenen doğum tarihini kesin olarak doğrulamamaktadır. Ayrıca 25 yaşından sonra tıbben yaş tespiti mümkün olmadığı gibi kayden 25 yaşın üzerinde olan davacı Azize’nin yaşının düzeltilmesi için bu bilgi ve belgeler yeterli sayılamaz. İlgilinin doğum tarihi ile tanıkların dinlendiği tarih arasında uzunca bir zaman geçtiğinden beyanlarında yanılgı olasılığı da bulunmaktadır. Bu nedenle açılan davanın reddi gerekirken, kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 24.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.